Birlesik example sentences

"Birlesik" Example Sentences

1. Birleşik Krallık, birçok farklı kültürden oluşur.
2. Bu birleşik çaba, büyük bir başarıya ulaştı.
3. Projenin başarılı olması için birleşik bir ekip çalışmasına ihtiyaç var.
4. Birleşik Devletler'in tarihi oldukça karmaşıktır.
5. Onlar, birleşik bir güç olarak ortaya çıktılar.
6. Birleşik bir cephe oluşturarak düşmanı alt ettiler.
7. O birleşik bir aile gibiler.
8. Birleşik Arap Emirlikleri, zengin bir ülkedir.
9. Bu, birleşik bir strateji gerektiren karmaşık bir problem.
10. Birleşik bir şekilde hareket etmeliyiz.
11. Onların birleşik gücü, yenilmezdi.
12. Birleşik bir ulus olmanın önemini vurguladı.
13. Birleşik bir ekip olarak çalıştılar.
14. Bu birleşik çabalarımız meyvesini verecek.
15. Birleşik bir şekilde hareket etmeyi başardılar.
16. Onlar birleşik bir aile olarak yaşıyorlar.
17. Birleşik şekilde çalışarak hedefe ulaştılar.
18. Birleşik güçleriyle büyük işler başardılar.
19. Birleşik kültürleri temsil ediyor.
20. Birleşik bir pazar yaratmayı hedefliyorlar.
21. Projenin başarısı birleşik çabaya bağlı.
22. Birleşik olarak hareket ederseniz başarılı olursunuz.
23. Birleşik bir şekilde tepki vermeliyiz.
24. Bu birleşik çalışma, mükemmel bir sonuç verdi.
25. Birleşik Arap Emirlikleri'nde yaşadı.
26. O birleşik bir güçtü.
27. Birleşik mücadeleleri sonunda zaferle sonuçlandı.
28. Birleşik ekip, zorlukların üstesinden geldi.
29. Bu birleşik strateji, başarıya götürecektir.
30. Birleşik bir şekilde çalışmayı tercih ediyorlar.
31. Birleşik ülkeler, anlaşmaya vardı.
32. Birleşik birlik, hayati önem taşıyordu.
33. Birleşik olarak hareket etmeli, bölünmemeliyiz.
34. Birleşik çabalarımız, dünyayı değiştirdi.
35. Birleşik bir topluluk oluşturmak istiyorlar.
36. Birleşik ve güçlü bir ülke olma yolunda ilerliyorlar.
37. Bu birleşik çalışma, büyük bir proje.
38. Birleşik şekilde düşünelim.
39. Birleşik olarak konuşmalıyız.
40. Birleşik bir sesle konuştular.
41. Birleşik mücadeleler, özgürlüğe giden yoldur.
42. Birleşik olarak başarıya ulaşacağız.
43. Onlar birleşik olarak hareket etmeyi kabul ettiler.
44. Birleşik bir Avrupa'nın hayali.
45. Birleşik Devletler'de eğitim sistemi farklıdır.
46. Birleşik bir aile olduklarını hissediyorlar.
47. Birleşik işbirliği, çok önemli.
48. Bu birleşik çaba, inanılmaz sonuçlar verdi.
49. Birleşik olarak daha güçlü oluruz.
50. Birleşik olarak hareket etmenin zamanı geldi.

Recently Searched

  › Atlasin
  › Brockmiddle noun BRITISH ENGLISH
  › Surmise ✕ Play verb [sərˈmīz]
  › Nubbed
  › Birlesik
  › Paverations noun
  › Sulkiness adjective
  › Decanalfrom adjective
  › Homonymical
  › Pastoreo
  › Transmuted verb
  › Doughtiness adjective archaic humorous
  › Combatn ✕ Play noun [ˈkämˌbat]
  › Aping
  › Spiralling adjective
  › Parturition noun formal technical
  › Versos noun
  › Jointedness [joint]
  › Menorah
  › Pouches
  › Vainglory noun literary
  › Panicum
  › Hominess adjective NORTH AMERICAN ENGLISH

A B C D E F G H I J K L M N O P Q R S T U V W X Y Z