Gelin example sentences

Related (12): Bride, Wedding, Marriage, Ceremony, Tradition, Veil, Bouquet, Husband, In-laws, Dowry, Dance, Reception.

"Gelin" Example Sentences

1. Bugün benim kuzenimin düğünü var, o da gelin olacak.
2. Gelin arabasının kapıları süslü çiçeklerle donatıldı.
3. Annem gençliğinde gelinlik tasarımı yapmayı çok seviyordu.
4. Her gelin, düğününde en güzel olmak ister.
5. Babamın bir arkadaşının kızı, babamın gelini oldu.
6. Gelin saçının yapımı için kuaföre rezervasyon yaptırmalıyım.
7. Kırsal kesimde evlenen çiftler, kendi köylerinde düğün yaparak gelinlerini orada alırlar.
8. Düğünde gelin ve damadın birbirlerine söyledikleri yeminler hep çok duygusal olur.
9. Gelin, imzaladığı nikah belgesinin bir kopyasını kendisinde bulundurmalıdır.
10. Gelinliğinin kumaşı, ince işçilikle işlenmiş bir ipek kumaş.
11. Gelin, ayakkabılarını mutlaka önceden kendi ayak numarasına göre prova etmelidir.
12. Ailelerin önceden belirlediği kriterlere uygun çiftler, gelin alma töreninde bir araya getirilirler.
13. Gelin ve damat, düğün pastasını birlikte keserler ve birbirlerine yedirirler.
14. Gelinin tacı, başına yerleştirildiğinde muhteşem bir görüntüye sahipti.
15. Gelin saçı, özenle yapılmış örgüleri ve perçemleriyle harikulade görünüyordu.
16. Dernek başkanının kızı, bu sene düzenlenen yarışmada güzellik kraliçesi seçilerek gelin oldu.
17. Gelinlik ayakkabılarının topuklu olması tercih edilir, böylece gelin boyu daha fazla uzun gözükür.
18. Gelinin buketindeki çiçekler, düğün konseptine uygun olarak seçildi.
19. Gelinin tacındaki taşlar, ışıltılı bir görünüm yarattı.
20. Genelde gelin ve damat, düğünden önce ayrı ayrı hazırlanır ve sonra bir araya gelirler.
21. Gelin, düğünde beyaz bir eldiven takmayı tercih etti.
22. Damat, gelinin üzerindeki ağırlığı hafifletmek için gelininit sırtına aldı.
23. Gelinliğinin sırtı, dantel işlemelerle süslendi.
24. Gelin, nikah törenindeki beyazlığından daha çok gelinliğiyle göz doldurdu.
25. Düğün fotoğrafçısı, gelin ve damadın en özel anlarını ölümsüzleştirdi.
26. Gelin ve damat, ilk danslarını romantik bir şarkı eşliğinde yaptılar.
27. Gelin heyeti, gelinin evinden ayrılmadan önce biraz kederli görünüyordu.
28. Gelin ve damadın saçları, gelinliğine uygun bir şekilde hazırlandı.
29. Gelin saç aksesuarlarını taşırken biraz zorlandı ama sonunda tutturdu.
30. Düğünde gelin, takı takmak için ayaklarını kaldırdığında, tüm davetliler tezahürat yaparak alkışladı.

Common Phases

1) Gelin, let's go to the park!
2) Gelin, are you coming to the party tonight?
3) Gelin, what time are we meeting for dinner?
4) Gelin, did you finish your homework?
5) Gelin, can you help me with this project?

Recently Searched

  › Gelin [jel]
  › Accordingly
  › Exuberate
  › Committees
  › Bowsprits
  › Obelions
  › Sugariness
  › Biochemistry
  › Parallelepipedclassical [ˌparəˌleləˈpīpid]
  › Thumbtacks
  › Mastermindn
  › Furbelowed
  › Dichtmachen
  › Tresco
  › Skidaddle
  › Nymphes
  › Halachas
  › Deepening
  › Bugged

A B C D E F G H I J K L M N O P Q R S T U V W X Y Z