Polisiyen example sentences

Related (4): detective, constable, sheriff, trooper

"Polisiyen" Example Sentences

1. Polisiyen, özellikle kamu güvenliği için görev yapan kişi ya da kurum.
2. Polisiyenler, kanunların korunması ve halkın güvenliğinin sağlanması için çalışıyor.
3. Polisiyenler, suçluyu yakalamak için çalışıyor ve kanunu koruyor.
4. Polisiyenler, suçluların cezalandırılmasını sağlamak için çalışıyor.
5. Polisiyenler, suçluyu yakalamak ve güvenliği sağlamak için görev yapıyor.
6. Polisiyenler, suçluların yakalanması, serbest bırakılması ve cezalandırılması için çalışıyor.
7. Polisiyenler, suçluların yakalanması ve cezalandırılması için çalışıyor.
8. Polisiyenler, suçluyu yakalamak ve kanunu uygulamak için çalışıyor.
9. Polisiyenler, suçluyu yakalamak ve halkın güvenliğini sağlamak için çalışıyor.
10. Polisiyenler, halkın güvenliğini sağlamak ve kanunu uygulamak için çalışıyor.
11. Polisiyenler, kanunu uygulamak ve suçluyu yakalamak için çalışıyor.
12. Polisiyenler, halkın güvenliğini sağlamak ve suçluyu yakalamak için çalışıyor.
13. Polisiyenler, suçluların yakalanması ve cezalandırılması için çalışıyorlar.
14. Polisiyenler, suçluyu yakalamak ve kanunu korumak için çalışıyor.
15. Polisiyenler, halkın güvenliğini sağlamak ve suçluyu yakalamak için çaba gösteriyor.
16. Polisiyenler, suçluyu yakalamak, kanunu korumak ve halkın güvenliğini sağlamak için çalışıyor.
17. Polisiyenler, halkın güvenliğini ve kanunu korumak için çaba gösteriyor.
18. Polisiyenler, suçluların yakalanması ve cezalandırılması için çalışıyorlar.
19. Polisiyenler, kanunu korumak ve suçluyu yakalamak için çaba gösteriyor.
20. Polisiyenler, halkın güvenliğini sağlamak ve suçluyu yakalamak için çalışıyor.
21. Polisiyenler, suçluyu yakalamak, kanunu korumak ve halkın güvenliğini sağlamak için çaba gösteriyor.
22. Polisiyenler, suçluyu yakalamak, kanunu uygulamak ve halkın güvenliğini sağlamak için çalışıyor.
23. Polisiyenler, suçluyu yakalamak, kanunu korumak ve halkın güvenliğini sağlamak için çaba gösteriyor.
24. Polisiyenler, suçluyu yakalamak ve halkın güvenliğini sağlamak için çalışıyorlar.
25. Polisiyenler, kanunu uygulamak ve suçluyu yakalamak için çaba gösteriyor.
26. Polisiyenler, halkın güvenliğini sağlamak ve kanunu korumak için çalışıyor.
27. Polisiyenler, suçluyu yakalamak, kanunu uygulamak ve halkın güvenliğini sağlamak için çaba gösteriyor.
28. Polisiyenler, suçluyu yakalamak ve kanunu korumak için çaba gösteriyor.
29. Polisiyenler, halkın güvenliğini sağlamak ve suçluyu yakalamak için çalışıyorlar.
30. Polisiyenler, kanunu korumak ve halkın güvenliğini sağlamak için çaba gösteriyor.
31. Polisiyenler, suçluyu yakalamak, kanunu uygulamak ve halkın güvenliğini sağlamak için çalışıyor.
32. Polisiyenler, suçluyu yakalamak ve kanunu korumak için çalışıyorlar.
33. Polisiyenler, halkın güvenliğini sağlamak ve kanunu uygulamak için çaba gösteriyor.
34. Polisiyenler, suçluyu yakalamak, kanunu korumak ve halkın güvenliğini sağlamak için çalışıyor.
35. Polisiyenler, suçluyu yakalamak ve halkın güvenliğini sağlamak için çaba gösteriyor.
36. Polisiyenler, kanunu uygulamak ve suçluyu yakalamak için çalışıyorlar.
37. Polisiyenler, halkın güvenliğini sağlamak ve kanunu korumak için çaba gösteriyor.
38. Polisiyenler, suçluyu yakalamak, kanunu uygulamak ve halkın güvenliğini sağlamak için çalışıyor.
39. Polisiyenler, suçluyu yakalamak ve kanunu korumak için çaba gösteriyor.
40. Polisiyenler, halkın güvenliğini sağlamak ve suçluyu yakalamak için çalışıyorlar.

Common Phases

Mülkiyeti Koruma; Suçların Önlenmesi; Halkın Güvenliğinin Sağlanması; Adaletin Uygulanması; Hukukun İhlal Edilmemesi; İnsan Haklarının Korunması.

Recently Searched

  › Polisiyen
  › Catechins
  › Hostiling
  › Conures
  › Cyanophyceae
  › Despise
  › Tagrag
  › Xeroxing
  › Wharfing
  › Cabalism
  › Weirwood
  › Meldedorigin
  › Jerome
  › Encephalon
  › Postulating
  › Jugfuls
  › Locate
  › Barristers
  › Entreaty
  › Detonators
  › Welcomingness [ˈwelkəmnəs]
  › Obeliskal

A B C D E F G H I J K L M N O P Q R S T U V W X Y Z